Latin Amerika’nın toplu taşıma ile imtihanı

Curitiba, Brezilya Fotoğraf: Robert Blackie

Curitiba, Brezilya – Fotoğraf: Robert Blackie

Dario Hidalgo imzasıyla TheCityFix.com’da yayınlanan makaleyi EMBARQ Türkiye ekibinin çevirisiyle sunuyoruz. 

Bugün Latin Amerika’da 50’den fazla şehirde metrobüs (Bus Rapid Transit – BRT) sistemleri başarıyla uygulanıyor. Türkiye’de de Metrobüs adı ile hayata geçirilen bu sistem, Latin Amerika’da her gün 16 milyona yakın yolcu taşıyor. Özellikle son 15 sene içinde, Curitiba (Brezilya), Quito (Ekvator), Bogota (Kolombiya) ve Meksika’daki uygulamalarda edinilen deneyimler ışığında metrobüs sistemlerinde ciddi ilerlemeler kaydedildi. Bu süreçte pek çok engel aşıldıysa da, Latin Amerika’da toplu taşıma sistemlerinin geliştirilmesi için yapılması gereken daha çok şey var. Öncelikle toplu taşımanın önündeki finansal engellerin kaldırılması ve entegre ulaşım sistemlerinin geliştirilmesi gerekiyor. Servis kalitesinin artırılması ve farklı ulaşım türleri arasında entegrasyon sağlanması öncelikle geliştirilmesi gereken alanlar arasında yer alıyor.

Şubat 2013’te Dünya Bankası’nın düzenlediği Sürdürülebilir Kalkınma Haftası’na katılan EMBARQ, Latin Amerika’nın toplu taşıma sistemlerinin geliştirilmesi ile ilgili önerilerini ilgililerle paylaştı. EMBARQ sunumunda Bogota uygulamasının bölgedeki diğer şehirler ve ülkelere bir örnek oluşturduğunu vurguladı ve uygulama süreçlerinde karşılaşılan bazı sorunlara değindi. Sunumda ayrıca Romanya ve Hindistan’ın ulaşım reformları süreçlerinde elde edilen deneyimlere yer verildi.

Otobüs taşımacılığında lider: Latin Amerika – Bogota deneyimi

Bogota 15 sene önce ulaşım stratejisini değiştirerek, yürüyüş ve bisiklet yolları ile toplu taşıma sistemlerine yaptığı yatırımları artırdı. Kişisel araç kullanımını azaltmak amacıyla, şehir içinde araç kullanımını kısıtlayıcı kurallar getirildi; benzin vergileri artırıldı ve yeni bir metrobüs hattı kuruldu. Bugün Bogota’da toplu taşımanın yapılan tüm seyahatler içerisindeki payı %70’in üzerinde. Bu 15 sene içinde Bogota’da kişi başına ortalama gelir arttığı halde, kişisel araç kullanımının tüm seyahatler içerisindeki payı%18’den %15’e düşmüş, yayaların ve bisikletlilerin payı ise %8’den %13’e çıkmıştır. Bu gelişmelerin bir başka sonucu trafik kazaları nedeniyle meydana gelen ölüm sayısının yılda 1200’den 500’e düşmesi olmuştur.

Bogota’daki başarılı metrobüs uygulamaları, bu sistemi hayata geçiren kentlerin sayısının artmasına neden olmuştur. Örneğin, Meksika’da Leon, Meksika, Guadalajara ve Guayaquil; Peru’da Lima; Nijerya’da Lagos; Güney Afrika’da Cape Town; Hindistan’da Ahmedabad ve Çin’de Guanghzou şehirlerinde metrobüs sistemleri kullanılmaktadır. İleri otobüs taşımacılığının gelişmiş olduğu ülkeler arasında Kolombiya, Meksika, Ekvator, Peru, Arjantin, Şili, Venezuela, Panama ve Guatemala’yı sayabiliriz. 2014 FIFA Dünya Kupası ve 2016 Rio Olimpiyatlarına ev sahipliği yapmaya hazırlanan Brezilya’da da metrobüs uygulamalarına ilgi giderek artmaktadır.

Latin Amerika’daki en yeni metrobüs uygulamaları arasında Meksika’daki Metrobüs Line 4, Rio de Janeiro’da Transoeste, ve Bogota’daki TransMilenio hattının uzatılması projelerini sayabiliriz. Bu sistemler ile yolculuk süreleri kısalıyor, daha güvenli ve güvenilir bir toplu taşıma hizmeti sunuluyor, enerji tasarrufu sağlanıyor ve emisyon salınımları azalıyor. Bütün bunların yanında Latin Amerika’da toplu taşımanın iyileştirilmesi için daha yapılacak çok şey var. Servis kalitesinin artırılması ve farklı ulaşım türleri arasında entegrasyon sağlanması öncelikle geliştirilmesi gereken konular arasında yer alıyor.

best place to buy cigars online

Toplu taşımayı daha cazip hale getirmek için kalitenin yükseltilmesi ve kaynak yaratılması

Toplu taşımayı cazip hale getirmek ve motorlu araç kullanımını azaltmak için hizmet kalitesinin artırılması gerekiyor. Otobüslerin ve ücret tahsilat sistemlerinin yenilenmesi, kontrol sistemlerinin güncellenmesi için yapılan harcamalar şimdiye dek otobüs işletmecilerinin bilet gelirlerinden karşılanmaktaydı.

Otobüs işletmecileri bu yatırımlara kaynak sağlamak amacıyla otobüslerin doluluk oranlarını artırarak giderlerini düşürme yoluna gidiyorlardı. Latin Amerika’daki toplu taşıma planlarına göre otobüs başına 160 yolcu, yani bir metrekareye altı yolcu düşmekteydi. Yolcu doluluk oranlarının bu kadar yüksek oluşu kaliteyi düşürdü ve pek çok hatta kullanım oranlarının düşmesine neden oldu.

Toplu taşımada yüksek kaliteli hizmete önem veren Stockholm, Amsterdam, Kopenhag gibi Avrupa şehirlerindeki uygulamalar örnek alınabilir. Latin Amerika’da ayrıca toplu taşımanın kalitesinin yükseltilmesi için gerekli yatırımları yapabilmek, bilet gelirlerine ek olarak alternatif kaynaklar geliştirilmesini gerektiriyor. Singapur ve  Şangay örneklerinde olduğu gibi, araç vergilerinden ve konut değer artışlarından elde edilecek gelirlerin bir bölümünün toplu taşımada kalite artırımı için kullanılması sağlanabilir.

Kentiçi toplu ulaşımda entegrasyon

Latin Amerika’daki metrobüs sistemlerinin diğer toplu taşıma araçlarıyla entegrasyonunda bazı eksiklikler var. Pek çok şehirde kentiçi toplu ulaşımda tam entegrasyonun sağlanması için çalışmalar devam etmektedir. Örneğin, beş senelik zorlu bir reform sürecinin sonunda Şili Santiago’daki  metrobüs hattı Transantiago’nun metro ile tam entegrasyonu sağlanmıştır. Bu entegrasyon sayesinde otobüs kazalarında ciddi bir azalma kaydedilmiş, sera gazı salınımları da azalmıştır.

Santiago’nun kentiçi toplu ulaşımdaki entegrasyon reformu daha sonra Cali, Medellin, Bogota, Meksika, Lima ve Quito’daki entegrasyon çalışmalarını da tetikledi. Brezilya’da pek çok şehirde özel sektör girişimleri ve kamu kuruluşlarının kararlı desteği ile farklı toplu taşıma türleri arasındaki entegrasyonun geliştirilmesine yönelik çalışmalar devam etmektedir.

Kentiçi ulaşımda entegrasyon planlamasının en iyi örnekleri Madrid (Consorcio de Transportes de Madrid), Londra (Transport for London) ve Paris (STIF) gibi Avrupa şehirlerinde görülmektedir. Bu şehirlerde metro, otobüs, tramvay, minibüs, metrobüs vb. toplu taşıma sistemlerinin finansal ve operasyonel planlaması tek bir merkez tarafından yönetilmektedir              .

Gelecek 15 yıl: Sistemler arası iletişim ve deneyim paylaşımı

Kalkınma bankaları, sivil toplum örgütleri ve diğer uluslararası paydaşlar Latin Amerika’da toplu taşıma sistemlerinin geliştirilmesinde önemli bir rol üstleniyor. Paydaşların iyileştirme sürecini desteklemeye devam etmeleri, 15 senelik birikim ve deneyimin paylaşılabileceği bir platformun yaratılmasına büyük katkıda bulunuyor. Otobüs sistemleri arasındaki iletişimi çoğaltmak ve sürekli deneyim paylaşımını sağlamak kapasite geliştirmenin en önemli yollarından biri.

Kamu reformları ve deneyim paylaşımı, Latin Amerika’daki toplu taşıma sistemlerinin önümüzdeki 15 yıl içinde daha da geliştirilmesine ve lider pozisyonunu korumasına fırsatlar sunuyor.

zp8497586rq

Bu yazıya yorum yapılamıyor.