Kent Liderlerini Güçlendirmek : COP21 sonrası Yerel İklim Eylemleri Hızlanıyor*

Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo’ya göre “Şehirlerimiz çoktan iklim değişikliğine yönelik sürdürülebilir, kalıcı ve ekonomik çözümler geliştirmeye başladı.”

Hidalgo’nun dediğini daha açarsak, kentler ve belediye başkanları, dünyanın 2 derecelik ısı artışı etkileri karşısında toplumun uyum sağlayabilmesi için araç görevi gören iklim tartışmalarında değişimin birincil temsilcileridir. “Kentler işlerini tamamlamayı başarıyorlar” ile Paris ve Micheal Bloomberg’in ev sahipliğinde gerçekleşen Yerel Liderler için İklim Zirvesi sırasında kentlerin görevlerini yerine yerine getirdiğine dikkat çeken Bloomberg, küresel emisyonları büyük ölçüde şekillendirmek için kent seviyesinde eklemeler ile eylem kararları alınmıştır. Bu bakımdan, küresel iklim eylemleri için yerel liderleri güçlendirme zamanı gelmiştir.

Bu zirve sadece dünyanın farklı yerlerinden gelen belediye başkanlarını değil ayrıca Al Gore, Leonarda DiCaprio, Sean Penn ve Robert Redford gibi ünlüleriin ve daha sürdürülebilir şehirler inşa etmek için çalışan paydaşlarında dikkatini çekmiştir. Katılımcılar, dünyanın en geniş yerel lider koalisyonu olan Belediye Başkanları İlkeler Sözleşmesi’nden (Compat of Mayors) anlaşıldığı üzere 400 belediye başkanından fazlasının kendi bölgeleri için düşük karbonlu gelişme yoluna yatırımlarına çoktan başladıklarını duyuran Bloomberg’in ilanına tanıklık etmişlerdir. 10 Aralık 2015 tarihi itibariyle, toplam küresel nüfusun yüzde 5.19’unu ve 376 milyon insandan fazlasını temsil eden 428 şehir Belediye Başkanları İlkeler Sözleşmesi’ni taahhüt etmiştir. Beraberce, Anlaşma dahilinde şehirler 2020’ye kadar dünyanın kentsel sera gazı emisyonunun yarısını azaltma potansiyelini barındırmaktadır.

Fotoğraf: Luc Mercelis/Flickr

Ayrıca, özellikle hızlı kentleşme için etkili olan yerel iklim eylemleri ülkeleri geliştirmektedir. Johannesburg’un Belediye Başkanı, Park Tau’nun belirttiği üzere, “Gelişmekte olan ülke kentleri düşük karbon geleceğine yöneltmek için büyük bir fısattır.” Johannesburg,  Güney Afrika’nın tamamen uyumlu Sözleşme şehridir. Bunun anlamı şehir, Sorumluluk, Envanter, Hedef, Plan şeklinde olan uyumun 4 adımını tamamlamıştır. Aynı zamanda şehir, 2040 yılına kadar yüzde 65 oranında emisyon azaltımını gerçekleştireceklerini  taahhüt etmiştir. Johannesburg, 2015 yılında binalar, ulaşım ve atık sektörlerinde sırasıyla %64, %29 ve %7 oranında azaltımlarla bir adım daha ileriye gitmiştir. Ekonomik getirilerinin yanında, bu tasarruflar su baskını,aşırı sıcaklık ve kuraklık gibi yerel iklim riskleri ile savaşlarında 4 milyonluk Johannesburg halkına yardım etmiştir. Ayrıca, metrobüs (BRT) sistemlerine, ZAR1.5 milyon (yaklaşık $143 milyon) değerinde yeşil tahvile yapılan yatırımlar şehrin ekonomik gelişme ve sürdürülebilir dayanıklı geleceğine altlık oluşturmaktadır. New Climate Economy’nin hazırlamış olduğu yeni araştırmalar bu tarz yatırımların ülkesel ve yerel yönetimlerin büyük tasarruflarının 2050 yılı itibariyle toplamda 17milyon USD getireceğini göstermektedir.

İklim değişikliği ile mücadelede Belediye Başkanları İlkeler Sözleşmesi’ne katılarak daha fazla şehir emisyon azaltım ve uyumu için ülkesel sorumluluklarına hızlıca yardım edebilir.

Belediye Başkanları İlkeler Sözleşmesi Tarihi

2014 Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi’nde, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon ve onun İklim Değişikliği ve Şehirler için Özel  Elçisi, Michael R. Bloomberg Belediye Başkanları İlkeler Sözleşmesini oluşturmuşlardır. Bu koalisyon dünyadan 376 milyon insanı temsil eden 428 şehirlik etkileyici üyeliğe  sahiptir. Bu sözleşme, yerel sera gazı emisyonunu kesme, iklim değişikliğine karşı dayanıklılığı arttırma, ölçüm standartları ve şeffaflığa doğru bir süreç izleme sözünü veren şehir liderleri ve belediye başkanlarının koalisyonudur.

Belediye Başkanları İlkeler Sözleşmesi’nin gücü, iklim değişikliğine karşı uyum ve emisyon azaltımında şehirleri daha hevesli yaparak teşvik etme kabiliyetinden gelmektedir. Sözleşme hala, taraflarına yerel eylem planlarında kamu ve özel finansı çekmek için, üyelerinin kendi emisyon hedeflerine ulaşmasında ihtiyaç duydukları desteği sağlamak amacıyla teknik desteğe ihtiyaçları vardır.

2 Derece Senaryosunu Önlemek için Şehirlerin Kolektif Potansiyeli

Yerel Liderler için İklim Zirvesi’nde, Dünya Kaynakları Enstitüsü tarafından hazırlanan rapor üzerinden Micheal Bloomberg bütün Sözleşme şehirleri için emisyonu azaltmada toplu potansiyeli gözler önüne sermiştir. Analizler, Belediye Başkanları İlkeler Sözleşmesi için şehirler (360, 23 Kasım 2015 yılı itibariyle) tarafından alınan mevcut sorumlulukların 2030 yılında yüzde 50 oranında küresel kentsel sera gazı emisyonlarını kesebileceklerini göstermiştir. Detayda, yıllık seragazı emisyonu azaltımı potansiyeli 3.7 GtCO2e olarak bulunmuştur. Bu azaltım, diğer 2derece ile küresel ısınmayı önlemek için yaklaşık yüzde 25 oranında emisyon boşluğunu doldurabilmektedir.

Şehirlere daha fazla destek için, Zirve sırasında, Belediye Başkanları İlkeler Sözleşmesi ve Avrupa Belediye Başkanları Mutabakatı arasında tarihi ortaklık ilerletilmiştir. Bu ortaklık iki koalisyonu resmi olarak şehirlerin gönüllü iklim eylemlerini desteklemek üzere bir araya getirmektedir. Beraber yürütülerek, bu çaba, küresel iklim tartışmalarında yerel yönetimlerin sahip olabileceği etkileri tanımlamaktadır. Ayrıca, şehirlerin ağı ile partnerler kayıttan uygulamaya kadar olan süreyi kavrayacaktır. Bu ortaklık “şehirler bir şeylerin gerçekleştiği yerlerdir” ve bina, ulaşım gibi büyük kontrollerin olduğu sektörlerde sağlam çözümleri tanımlamaktadır.

Hala önde duran zorluk, emisyonu azaltmak için daha fazla kentin ve Sözleşmeye taahhütte bulunan üye şehirlerin tümünün Sözleşmeyi imzalayana kadar eylemin tamamlanmayacak olmasıdır. 400’den fazla üyeden sadece 35 kent Sözleşme’nin tüm adımlarını başarmıştır.

2016’da Şehirler ve İklim için İlerleme Yolu

COP21 iklim hareketleri için harika bir iş çıkarmıştır. Ancak, tüm şehirlerin güçlenmesi için, Kesin Katkılar İçin Ulusal Niyet Beyanı (INDCs)’na ve ulusal programlara daha entegre olmak zorundadırlar. Ulusal hükümetler yasal düzenlemeler hazırlayarak, finansal sistem sağlayarak ve yerel liderlerin emisyonu önlemesi ve uyumlu ölçmelerin uygulamasını sağlayarak yerel eylemleri desteklemelidir. Şimdilerde C40, iklim değişikliğine karşı şehirlerin alması gereken hareketleri ve daha fazla neler yapabileceklerini gösteren Megakentlerde İklim Eylemleri 3.0 ve İklim Eylemleri için Potansiyeller olarak yeni araştırma dizisi kurmuştur.

Daha fazlası için, çok yönlü ve ulusal bankalar iklim değişikliğine hitaben yapılan yatırımlarda ulusal ve yerel liderleri desteklemek amaçlı fonlama kuvvetlerini arttırmak zorundadır. Paris sonrası, şehirler için HabitatIII ve İklim Eylemleri 2016‘da küresel çabalarını güçlendirici destek finans taahhütünü ölçeklendirmede fırsatlar bulunmaktadır. Toplamda, yaratıcı politika araçları ve yenilikçi finanslama, şehirlerin düşük karbonlu geleceklerine geçişi ve eylemleri uygulayabilme becerileri olarak yer almak zorundadır. Örneğin, Şehirlerin İklim Finansı Liderlik Anlaşması kentler için finansmanı hızlandırma ve katalize etme amacıyla, yatırım boşluklarını azaltmak için yardımcı olmaktadır.

* 11 Aralık 2015 tarihinde TheCityFix’te Holger Dalkmann, Benoit Lefevre, Angela Enriquez ve Neha Yadav tarafından kaleme alınan “Empowering City Leaders: Pacing Local Climate Action after COP21” yazının Türkçe çevirisidir.