Fiziksel aktivite eksikliği, 21. yüzyılın en önemli halk sağlığı problemi olarak tanımlanıyor. WHO (Dünya Sağlık Örgütü), haftada 150 dakikalık egzersiz ile meme ve kolon kanserinin %21 – 25, kalp hastalıklarının %30 ve diabet riskinin %27 oranında azalacağını öngörüyor. Uzmanlar, insan sağlığını olumsuz etkileyen yetersiz egzersizi, sigara ve obezite gibi risk faktörleriyle eşdeğer görüyor.
Türkiye’de durum parlak değil, toplumumuzun %75 i hareketsiz. Hareketsizliğe bağlı gelişen hastalıklardan sadece obezitenin sağlık sistemimize maliyeti yaklaşık 15 milyar TL.
AB, fiziksel inaktiviteyi çözecek politikalar üzerinde çalışıyor, soruna çözüm bulmak için pek çok proje yürütülüyor, kampanyalar yapılıyor, şirketler çalışanlarının işe bisikletle gidip gelmeleri için teşvik mekanizmaları geliştiriyor. Geçtiğimiz günlerde yayımlanan bir raporda, yürüyüş ve bisiklet kullanımının katkısıyla yeterince fiziksel aktivite yapıldığında sağlık hizmeti harcamalarında her birey için yıllık 1,300 € tasarruf edileceği ortaya konmuş. Yürüme ve bisiklet gibi aktif ulaşım türlerini tercih eden bireylerin artması, araç kullanımı ve trafik sıkışıklığında (İstanbul’a yıllık maliyeti 5 milyar TL) azalma, hava kirliliğinde azalma, enerji verimliliğinde iyileşme gibi olumlu kazanımları da beraberinde getiriyor.
İngiltere’de seçimler öncesinde dikkat çeken haberlerden biri, sağlık, hukuk, finans, bankacılık, telekom gibi farklı sektörlerden büyük şirket CEO’larının, parti yöneticilerine gönderdikleri mektuptu. Bu mektupta, parti liderleri, İngiltere’de 2025 yılına kadar tüm seyahatlerin %10’unun bisikletle yapılmasını sağlamak için ulaşıma ayrılan bütçenin %5’inin yürüyüş ve bisiklete ayrılması taahhütte bulunmaya davet ediliyordu.
GlaxoSmithKlein’ın Sürdürülebilirlik Programı Başkanı, Matt Wilson, şirketlerinin teşviki ile ülkedeki tüm çalışanların %3’ünün bisikleti günlük yaşamlarının bir parçası haline getirdiğini, Londra ofislerinde ise bu oranın %9’a çıktığını belirtmiş.
Bu haberlerden kısa bir süre sonra Hindistan’ın Gurgaon şehrinde, hava kirliliğinin insan sağlığını etkileyecek düzeye yükselmesi sebebiyle, CEO’lar ve yönetim kurulu başkanlarından oluşan 80 kişilik bir grup, bisikleti geniş kitlelere sevdirmek ve bisiklet kullanımını teşvik etmek için medyanın büyük ilgi gösterdiği bir bisiklet turu gerçekleştirdi.
Danimarkalı Lån & Spaar Bank, işe çalışanlarının beden kütle endeksini hesaplayarak başlamış ve anketlerle çalışanların yaşam ve beslenme tercihlerini ortaya koymuş. Kişiye özel çözümlerle sigarayı nasıl bırakacakları, hangi fiziksel aktiviteleri gerçekleştirecekleri ve nasıl sağlıklı beslenecekleri gibi konularda çalışanlarına kılavuzluk etmiş. Bankanın CEO’su John Christiansen, 6 yıllık sürecin sonunda, banka çalışanları arasında obezitenin %20 oranında azaldığını ve çalışanların %93’ünün bu bankada çalışmaktan “mutlu” ya da “çok mutlu” olduklarını ifade ettiklerini söylüyor.
Çalışan memnuniyeti, üretkenlik, verimlilik artışı, karlılık üzerine çok kafa yoran ve son dönemde biraz da sürdürülebilirlik konularına ağırlık veren Türk şirketlerinin artık konuya farklı pencereden bakmalarının gerektiğini düşünüyorum.
“Ancak kadınlar sürerse bisiklet hayatın içine girer!”
Kadın ve çocukların sokakta, trafikte daha görünür olduğu şehirlerin daha güvenli şehirler olduğu bilinen bir gerçek. Geçen yıl hazırladığımız, Center for Active Design’dan Mükemmellik Ödülü alan “İstanbul’da Güvenli Bisiklet Yolları Uygulama Kılavuzu”nda anketimizi cevaplayan yaklaşık 4,000 bisiklet kullanıcısının sadece %30’u kadındı. Kadınların %48’i, trafikte bisiklet kullanmaktan çekindiklerini belirtmiş, yaya ve mevcut bisiklet yollarında bisiklet sürdüklerini ifade etmişti.
Bisikletli Kadın İnisiyatifi, kadınların gündelik yaşamda bisikleti aktif olarak kullanmasını amaçlıyor. Her hafta etkinlikler düzenliyor, şehir trafiğinde bisikletin nasıl sürüleceği konusunda yeni başlayanlara yardımcı oluyorlar. Daha detaylı bilgi için facebook ta ‘”Bisikletli Kadın İnisiyatifi”ni takip edebilirsiniz.
Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu 19-20 Kasım 2015, tarihi şimdiden not edin!
EMBARQ Türkiye’nin bu yıl üçüncüsünü düzenlediği etkinlik, şehirlerin daha yaşanılır olması için yapılması gerekenleri; enerji verimliliği, ulaşım ve kentsel gelişme ekseninde ele alıyor. Yerel ve uluslararası iyi uygulamaların paylaşıldığı etkinlikte bu yıl akıllı şehirler, enerji verimliliği konularına ağırlık verilecek. Daha detaylı bilgi için: